Sokak hayvanları konusunda kime nasıl yaranacağını şaşıran hükümetin, genel tutumu içinde bula bula bulduğu çözüm, hayvanları Koruma Kanununda yeni bir düzenleme yapmak oldu.. Bu düzenlemeyi bir kanun teklifi haline getiren AKP’nin bu hamlesi ise doğal olarak gündeme bomba gibi düştü.. Bu hamlenin sonuçlarını tahmin etmenin hiç te zor olmadığını ben düşünebiliyorsam, onlar da mutlaka düşünmüşlerdir. İşin aslına bakarsanız gerçekleşmesi ve veya uygulanması imkansıza yakın bu yasa teklifinin gerçek amacını tahmin edebiliyor olsam da; bu tahminimi kendimde saklı tutmayı seçiyorum.
Şimdi sosyal medyada ve yer yer sokaklarda kopan kıyametin ötesinde, gerçeklere bir bakalım. Bu yasa teklifi tam olarak ne diyor mesela? ; “yasa teklifine göre öncelikle başıboş hayvanlar sahiplendirilmeye çalışılacak. Nasıl mı? Şöyle; sokaklardaki sahipsiz köpekler barınaklarda toplanacak sonra köpeklerin fotoğrafları çekilerek, internet sitelerinde sahiplendirme ilanı yayınlanacak. 30 gün boyunca sahiplenilmeyen köpekler, iğne ile ilaç verilerek öldürülecek. Öldürülen köpeklerden boşalan barınaklara alınacak yeni hayvanlar için de aynı süreç tekrar tekrar işletilecek. Ne zamana kadar? Sokaklarda köpek kalmayana kadar… O denli saçma ve tel maşa bir metin ki, akıllara zarar…
Peki neden bu acele ve panik bu yasa teklifini hazırlamadaki? Nedeni basit; Odatv’nin ulaştığı kulis bilgisine göre Erdoğan, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun revize edilmesi için talimat vermiş. Talimat üzerine hemen kollar sıvanmış ve sokak hayvanları zirvesi düzenlenmiş mecbur. Zirve dediklerine bakmayın aslında sokak hayvanları zırvası demek daha yerinde olur. Mesela sokak köpeklerinin aynı anda kısırlaştırılmasının mümkün olmadığı, bunun için yeterli barınak bulunmadığına karar vemişler, bunu sağlamayı beceremeyen de biziz ya, ne yapsın adamlar yazık… bir de maliyetler çok yüksekmiş bu da sıkıntı yaşatıyormuş? En başta da dedim ya, bu şaka, pardon yasa, uygulanabilir değil. Çıkar mı çıkmaz mı bilemem ama çıksa da fiilen uygulanamaz…
Neden mi?; Birincisi sokaklardan hayvan toplamaya başladıkları anda muhtemel o bölgedeki hayvanseverler ve örgütler ve dahi her mahallede bolca bulunan kedici, köpekçi teyzelerle o görevliler arasında harp çıkar… Muhtemelen bu görev Belediyelere tebliğ edileceğinden mevcut Belediyelerin hemen hiç biri böyle bir faaliyeti gerçekleştirmez, gerçekleştiremez..
Yasa teklifini dayandırmaya çalıştıkları nedenler se ayrı trajedi; Sokak köpeklerinin “hayati tehlike” oluşturduğuna dikkat çeken bir parti yöneticisi, konunun “toplum sağlığı” sorununa dönüşmeden böyle bir önlem alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyor… “toplum sağlığı” derken???? Bu kelime ayrıca ayaklarına dolanır zira malum “toplum sağlığı” konusunda öncellikle çözüm bekleyen sayılamayacak kadar çok tehdit var. Onları hatırlatırlar adama sonra… Kaldıki bu cümleyi dayanak gösteren bir zihniyetin yarın öbürgün açlık ve sefalet içinde sürünen evsiz insanlar için de aynı cümleleri kurmayacağını kim garanti edebilir??
Yanılıyorsam çok üzüleceğim fakat yanıldığımı sanmıyorum. Bu suni bir gündem, böyle bir uygulama mümkün değil, başta da söylediğim gibi yasalaşması falan da birşeyi değiştirmez… Hayvandan nefretin yerini canlıya saygı almadıkça mevcut durum da değişmez. Bu iş yasayla hallolacaksa da bu yasa öldürecek değil, yaşatacak ve her canlının yaşam hakkına saygı duyarak onu koruyacak bir zemine oturmalıdır. Dünya tarihi boyunca katliamla elde edilmiş bir refah örneği de yoktur zaten… “Akıl gemi fikir de onun dümeni.. kullan göreyim seni” derdi anneannem… şimdi de ben aynı şeyi söylüyorum; varsa, aklınızı başınıza geri çağırın ve gündem değiştirmek için başka bir sorun çıkartın mümkünse çünkü biz zaten çok yorgunuz…
Dosttan dosta sevgiyle….